TİYATRO VE DİZİ OYUNCUSU ORHAN ALKAYA; "BÜTÜN BİR AKŞAMI BİR DİZİ İLE GEÇİRİYORSUNUZ!"

ORHAN ALKAYA; “BÜTÜN BİR AKŞAMI BİR DİZİ İLE GEÇİRİYORSUNUZ!”

 

METİN UCA; “TELEVİZYONLAR KOLAYINI BULSA HABER BÜLTENLERİNİ YAYINDAN KALDIRACAK “

 

ŞENAY GÜRLER; “SANAT TEKTİPLEŞTİRİLEMEZ”

 

TİYATRO VE TELEVİZYON DÜNYASININ ÜÇ ÖNEMLİ İSMİ 22. ALİAĞA EMEK VE BARIŞ ŞENLİKLERİ’NDE  “TÜRKİYE’DE OYNANAN TİYATRO” KONULU SÖYLEŞİDE BİR ARAYA GELDİ

 

FOTOĞRAFLI

 

ALİAĞA BELEDİYESİ

ALİAĞA/İZMİR(03.09.2012) 22.si yapılan Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri kapsamında çok sayıda yazar, sanatçı,  siyaset ve bilim adamını ağırlayan Aliağa’da tiyatro ve televizyon dünyasının üç önemli ismi  “Türkiye’de oynanan Tiyatro” konulu söyleşide bir araya geldi. Türkiye’nin yakından tanıdığı üç isim, televizyon programcısı Metin Uca, şair, yazar, tiyatro ve sinema oyuncusu Orhan Alkaya ile tiyatro ve dizi oyuncusu Şenay Gürler Türkiye’de sanat ve tiyatronun bulunduğu yeri söyleşinin konusundan esinlenerek farklı bir bakış açısıyla ele aldılar.      

 

GÜRLER; “SANAT TEKTİPLEŞTİRİLEMEZ”

Kendisinin özel tiyatrocu olduğunu devlet tiyatrolarında görev almadığını belirten Şenay Gürler şehir ve devlet tiyatrolarına karşı baskı olduğunu belirterek; “Ülkede çok değişik şeyler oluyor ama sanata karşı tavır kabul edilemez, sanat tektipleştirilemez.” dedi. Hayata önce kendisini sorgulayarak baktığını ifade eden Gürler; “Biraz da kendimizi sorgulamalıyız. Sorgulamalıyız ki karşımızdaki kişilere açık vermeyelim. Biz kendimizi sağlam temeller üzerine inşa edersek kimse özelleştirme satma gibi bir düşünce içine girmez. Devlet ve şehir tiyatroları çalışanlarının tavırlarını durdukları yeri doğru buluyorum ancak devlet ve şehir tiyatrolarının kendisini yenilemesi gerektiğini de düşünüyorum. ” dedi.

 

UCA; “TELEVİZYONLARI ANLAMAK LAZIM PATRONLAR ÇOK ZOR DURUMDA”

Türkiye’de yaşanan değişimin tiyatro değil oyun olabileceğini belirten Metin Uca; “Bu bir oyun olabilir mesela ‘2 kalas bir heves’ olabilir. Siz bu kalasları iyi tanırsınız. Heves ise Amerika’nın yapılmasını istedikleri olabilir. KPSS olabilir. Bazılarını tatmin oldu, bazıları olmadı. Dört artı, dert artı dert ne olacak, sonunu bilmiyoruz. Amerika’ya yanaşma oyunu; Suflör kim, sahne amiri kim?” sözleriyle olaylara farklı bir pencereden bakarken bir izleyici soruru üzerine “Maliyeti en az olan ve en çok izlenen yapımlar dizilerdir. Bu diziler 1’e mal edilir kazanç 10’ndur. Televizyonlar ticari kurumlardır. Onları da anlamak lazım. Şu anda çok zor durumdalar, özellikle sahipleri. Sahiplerinin, gruplarının başka sektörlerde, enerji sektöründe farklı alanlarda işleri var, ihalelere girmeleri lazım. O nedenle televizyonlar çok zor durumda ellerinden gelse haber bültenlerini bile kaldıracaklar” dedi.        

 

“BİZİM TİYATRO AŞKIMIZ BİRİLERİNİN İSTANBUL  AŞKINA BENZEMEZ”

Tiyatroların özelleştirilmesine ısrarla karşı çıkacaklarını belirten Orhan Alkaya da “ Bu duruma ilk itiraz eden ben oldum. Dünya’da böyle bir örnek yok dedim. Özel tiyatrolar sadece bizde var. Tiyatronun özelleştirilmesi demek ülkenin çölleştirilmesi demek. Çalışmadan maaş alan var mı? Az da olsa var. Ama bunun için tiyatro kapatılmaz ki. Bu kötü yönetim neticesinde ortaya çıkmış bir durumdur. Tiyatroculuk ticari bir faaliyet değil aşktır. Ama bu birilerinin İstanbul aşkına benzemez.” dedi.

 

ALKAYA; “BÜTÜN BİR AKŞAMI BİR DİZİ İLE GEÇİRİYORSUNUZ”

Sanatçının aykırı olmak zorunda olduğunu belirten Alkaya hangi meseleye bakarsak bakalım Türkiye’nin problemini yaşıyoruz. Bir toplum bu kadar dar alana sıkıştırılarak politize edilmişse sorunun derin olduğunu anlayabiliriz” dedi.  Alkaya bir izleyicinin sorusu üzerine ise ; “Kimin  kimle  olduğu belli olmayan dizilere biz sanat demiyoruz. Bu durum tamamen duygusal. Ancak siz bir dizi ile bütün bir akşamı geçiriyorsunuz. İzlemeyin, biz para kazanmamaya razıyız.” dedi.  Söyleşi sonrası sanatçılara günün anısına plaket ve çiçekleri Aliağa Belediyesi meclis üyeleri Hüseyin Ekren ve Mustafa Kabadayı takdim etti.              

Blogger tarafından desteklenmektedir.